Bodrum’u Bodrum yapan birçok unsur var ama yıllardır süregelen doğal mimarisi bence en güzeli.. Bodrum evleri.. Biz apartman nedir bilmeden büyüdük, çok katlı renkli renkli apartmanları görünce de garipsememiz normal.. Yapmayı ilk öğrendiğimiz resim, yeşillikler içinde, bembeyaz, mavi çerçeveli pencereler, önünde bir bisiklet ve olmazsa olmaz taa topraktan çatıya uzanan begonvillerimiz.. Yeşil, mavi, beyaz ve mor.. Allah’ım nasıl müthiş bir uyum 🙂 Şimdilerde biraz bozulsa da, zira taştan evler yaptılar, aralarda beyaz harici evler görmek mümkün 🙁
O güzellikleri yitirmemek için çaba sarfeden kişiler de, işletmeler de var 🙂 Yüksel Pansiyon bunlardan biri 🙂 deniz kenarında güneşlenirken, akşam güneşiyle burası gözüme çok daha güzel geldi 🙂 Sadece yanında begonvili eksikti bende mor filtre uyguladım köşeye 🙂 (bisiklet yerine küçük kayık olur 🙂 )Mira’yla Bodrum evleri konseptli çekimimiz de böyleydi 🙂
Biliyorum ilginizi çekicek büyük oteller olsa da, happy hour lu beach club lar olsa da Bodrum’un organikliğini yaşamadan burayı hissetmiş olmazsınız.. Sadece herkes gibi eğlenip gidersiniz..
Bodrum tatilinize Cevat Şakir Kabaağaçlı nam-ı değer Halikarnas Balıkçısı’sının şiiriyle başlayıp;
“Yokuş başına geldiğinde
Bodrum’u göreceksin,
Sanma ki sen
Geldiğin gibi gideceksin
Senden öncekiler de
Böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum’da
Bırakıp gittiler…”
Bodrum evleri ile devam edip, masmavi denizinin tadını çıkarıp, sahilde gün batımı eşliğinde yürüyüşler yapıp öyle dönün, tabi ki köpeğinizle :*
Aganta Burina Burinata, Burcu Özcan