Karl Köprüsü’ne karşı oturmuşum…

Nacizane Prag tavsiyeleri ile devam ediyorum, inşallah bir gün yolunuz düşer tadını çıkarırsınız buraların.. Belki ben de yeniden giderim (hahah nolur yenidennn gidiiimmmm!!) çünkü Karl Köprüsü üzerindeki  St. John of Nepomuk (Nepomuklu John) heykelinde ki bronz köpek plakasına dokundum 😛 Rivayete göre o bronz plakaya dokunan Prag’a yeniden gelirmiş.. Pek inanmam ama yaptım mı evet 🙂 Köpek olması ayrı bi  hoşuma gitti 😛 Turistler sadece St. John Nepomuk heykeliyle sınırlı kalmayıp çoğuna dokunmuş, dileklerde bulunmuş ki dokunulan yerler parlamış hala yepyeni duruyor 🙂 Ben de çeşit çeşit dilekler de bulundum ve suya attım 🙂

karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (6)

Karl Köprüsü genel olarak çokk kalabalık. Kalabalıktan çok hoşlanmıyorsanız erken saatlerde gitmeyi seçebilirsiniz.. Köprü üzerinde çok turist varsa uzaktan bakmayı seçebilirsiniz.. Neden derseniz, Karl köprüsü zaten Prag için ikonik bir görüntü bu sebepten de, köprünün dört bi ayağından manzarayı seyre dalma fikri benim için çok güzeldi. Size de öneriyorum. Karl köprüsü üzerinden şöyle bi yürüyüp, heykelleri inceleyip dilekler tutulduktan sonra manzaranın keyfini çıkarmaya koyulduk. Ha bunu yaparken yine de boş geçirmiyorsunuz zamanınızı. Old Town’u arkanıza aldığınızda (ya da şöyle diyelim Old Town Avrupa yakası, karşı da Anadolu yakası olsun hahahah) köprünün bitiminde sağlı sollu cafeler, müzeler ve etkinlikler mevcut.. Oraları da incik cincik etmeden dönmedim. En meşhur müze Kafka Müzesi (sağ tarafta yer alıyor) ben şu anda Kafka Müzesi’nin arkasından bildiriyorum 🙂

karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (7)

Kafka’nın evi müzeye çevrilmiş. Aslında arka tarafına geçince Kafka’nın yaşamını daha iyi anlıyor insan.. O minik pencerelerden Vltava nehrine, Karl Köprüsüne gayet hakimmiş.. Derinlere dalınca acaba buralar o zaman nasıldı, Kafka neler hissediyodu vs bir sürü şey geçiyo aklımdan.. Empati yapmaya bayılıyorum bazen 🙂  Kafka Müzesi’nin biraz ilerisinde Kampa Park var.. Şehrin içinde güzel bir park. Prag’da karşınıza adım başı sanatsal bir çalışma, heykel çıkabilir, bunlara alışıın 🙂 Kampa Park‘da, Petrin Bahçelerin’de, Letna Park’da veya Old Town’ un ara sokaklarında..

Tekrar geri dönerken  ara sokakta vintage fotoğraf çeken küçük sevimli bi dükkan buluyoruz.. İlgimizi çekmesinin sebebi ise bir chihuahuanın boynuna kurdela bağlayıp fotoğrafını çekip vitrine koymuşlar 🙂 kapanmasına az kalmıştı ve son müşterileri fotoğrafa hazırlıyorlardı. Dönem kıyafetleri giydirmişler poz verdiriyolardı. Cidden çok zor 🙂 eğer ki dönüşte acıkırsanız 🙂 köprünün diğer tarafında (Kafka müzesi olmayan tarafı :)) yemek yemek için güzel alternatifler var, ne yerseniz yiyin biranız da eşlik etsin 🙂 Ben genelde lokal biraları denemeye çalıştım.. en sevilen Budweiser ki Türkiye’de de bulunuyor 🙂 Yemeğin üstüne bir de trdelnik yiyin. Oranın meşhur tatlısı.. Köprüden Old Town tarafına geçince de yemek seçenekleri var. George Prime Steak de tercihiniz olabilir. Servis, sunum, hizmet gayet başarılı..

11720350_856170157785740_1065016468_okarlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (3) karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (5)

Prag’da yapıcak çok şey var, yaz yaz bitmiyoooo 🙂 Özet olarak da söyliceğim şey Karl köprüsü’nü dört bi yönden görmeden dönmeyin..Çok güzel manzaralara eşlik ediyor.Özellikle Old Town tarafına ( Anadolu’dan Avrupa yakasına doğru 😛 ) bakarken.. Bu fotoğraflardaki gibi..

karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (8)karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (4) karlkoprusu_karl_koprusu_kafkamuzesi_kafka_franzkafka_prag_kampapark_kampa_trdelnik_george_prime_steak (2)