Dalga
Nerdeyse bir yıldır post olmayı bekleyen fotoğraflar elimdeki..
Mevsim yaz.. Tatildeyim.. Yine oturmuşum dalgaları izliyorum, dalga seslerini dinliyorum.. Kumsalda bıraktığı her bir ize anlam vermeye çalışıyorum.. Ama bunun için çok çok sınırlı bir vaktim var.. Tam birşeye benzeticekken bi sonraki dalga gelip yeniden şekillendiriveriyor.. Karışıyorum.. Hızına yetişemiyorum. Düşüncelerim arka arkaya değişiyor.. Dalga aralıkları kadar olmasa da biz de ne kadar değişkenlik gösteriyoruz. Dengeler nasılda değişiveriyor.. Rüzgar bazen beklemediğimiz yerden esiveriyor. O dalga kıyıya iki kere aynı şekilde vurmuyor, aynı izi hele hiç bırakmıyor.. Ama seni değiştiriyor, silip süpürüyor, belki ferahlatıyor belki yeni yükler bindiriyor omuzlarına ve bunların hepsine zaman karar veriyor.. Zamanla anlıyorsun iyisini, kötüsünü, getirisini götürüsünü, küçüklüğünü büyüklüğünü..
Güneş gündüz ki kadar yakmıyor. Tenimde hala tuz, gerim gerim geriyor cildimi. Eve gidip ılık bi duş alsam da rahatlasam diyorum ama o dalgalar öyle bir dolanıyor ki ayaklarıma, kıyamıyorum.. ‘Bırakıp gitme!’ der gibi.. ‘Gel maviliğimde huzur bul!’ der gibi. ‘Seni en derinime saklayayım kimse bulamasın..’ der gibi.. Bi süre daha oyalanıyorum, kanıyorum.. Derken hava kararıyor ve su artık ferahlatmıyor aksine üşütüyor.. Sarmalamıyor beni.. Üşüyorum.. Artık gerçekten gitmek istiyorum… Peki gitsem nolucak? O dalgaların hissettirdikleri hemen geçicek mi? Tabii ki hayır.. Aynı kumda bıraktığı gibi bende de izi kalıcak taa ki yeni capcanlı, şiddetli dalga gelip sıfırlayana kadar.
Değişim, dönüşüm..
İşte bu yüzden hayatta biz insanlar için bitmeyen, tükenmeyen, sonu gelmeyen, değişmeyen, dönüşmeyen bişey söyleyin? ‘Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir.’ demiş Konfüçyüs peki neden insan 7sinde neyse 70inde de o?
Dalga seslerine kulak verin belki onlar fısıldar, Burcu Özcan